soyadı

soyadı
сущ. фамилия (наследственное семейное наименование человека, прибавляемое к личному имени, переходящее от отца к детям)

Azərbaycanca-rusca lüğət. Dörd cilddə. Bakı, “Şərq-Qərb”. . 2006.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Смотреть что такое "soyadı" в других словарях:

  • soyadı — is. Herkesin ailece anılmasına yarayan öz adından sonraki adı, aile adı Babası evvela soyadını Öz Cengiz diye kaydettirmişti. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Mustafa Kemal Atatürk's personal life — Mustafa Kemal Atatürk Atatürk on Ege steamer during a tour to Antalya, February 1935. Born Mustafa May 19, 1881(1881 05 19) (a posteriori) …   Wikipedia

  • Familiennamensgesetz (Türkei) — Basisdaten Titel: Soyadı Kanunu Nummer: 2525 Art: Gesetz Geltungsbereich: Republik Türkei Verabschiedungsdatum: 21. Juni 1934 …   Deutsch Wikipedia

  • Pontos-Griechen — Die Pontos Griechen oder Pontier (griechisch Πόντιοι, türkisch Pontos Rum) sind die Nachfahren jener Griechen, die im Altertum die historische Landschaft Pontus besiedelten. Ihr Sprachraum erstreckte sich über die türkische Schwarzmeerküste… …   Deutsch Wikipedia

  • ad — 1. is., ddi, Ar. ˁadd 1) Sayma 2) Sayılma Birleşik Sözler addetmek addolunmak 2. is. 1) Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim: Çocuk, kedi, ağaç, düşünce, iyilik, Ahmet, Ertuğrul birer addır 2)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aile adı — is. Soyadı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alametifarika — is., Ar. ˁalāmet + fāriḳa Ayırıcı nitelik, ayırıcı özellik Gümülcine onun soyadı değil, sadece askerlikteki alametifarikası. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • künye — is., Ar. kunye 1) Bir kimsenin adı, soyadı, ülkesi, doğumu, mesleği vb. bilgilerini gösteren kayıt Kara Hüseyin in künyesini yazdığım defteri belki on kere açtırıyor, parmağını künyenin üstüne büyük bir hızla koyuyor. H. E. Adıvar 2) Bu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • latifçe — sf. Latif, hoş Soyadı günlerinin latifçe bir hatırası vardır. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • soy — is. 1) Bir atadan gelen kimselerin topluluğu, sülale Bizler hadi neyse böyle biraz gülünç bir adamın hafif adına katlanalım ama yarın, bizim soyumuzdan kimlerin yetişeceğini kim bilir. M. Ş. Esendal 2) Cins, tür, çeşit 3) sf. İyi ve üstün… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lakap takmak — bir kimseye onun bir özelliğini belirtecek bir ad vermek Arkadaşının taktığı bu lakabı, Ger Ali, soyadı kanunu çıkınca isminin başından alıp sonuna koydu mu bilmiyorum. Y. Z. Ortaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»